Açıklama
AYASOFYA SERAPHİM MELEĞİ FİGÜRÜ
Ayasofya… Dünya Dinlerinin Buluşma Noktası…
Ayasofyanın duvarları, Hıristiyanlığın sembolleri ile İslam sanatı arasında bir karışımı temsil etmektedir. Ayasofya, 1400 yıllık ömrü boyunca katedral, cami ve günümüzde bir müze olarak hizmet vermeye devam etmektedir. Kutsal Bilgelik veya İlahi Bilgelik anlamlarına gelen Ayasofya’nın inşasına, Bizans İmparatoru I’nci Justinian’ın emriyle 532 yılında başlanmış ve 6 yıl gibi kısa bir sürede bitirilmiştir. 1520’de İspanya daki Sevilla katedralinin inşası tamamlana kadar, 916 sene boyunca dünyanın en büyük kilisesi olma ünvanını taşımıştır. 1453’te İstanbul’un Fatih Sultan Mehmet tarafından fethiyle beraber, Doğu Ortodoks Hristiyanlığının merkezi konumunda bulunan Ayasofya, camiye dönüştürülmüştür. 15. ve 16. yüzyıllarda minber, mihrab ve ahşap korkuluklar inşa edilen Ayasofya’ya, ilerleyen dönemlerde minareler, çeşmeler ve mezarlar eklenmiştir. Ayasofya 482 yıldır cami olarak kullanılmıştır. 1931 yılına kadar cami olarak kullanılan Ayasofya 4 yıllık süre boyunca kapalı tutulmuş ve 1935 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla müze olarak yeniden açılmıştır. Günümüzde İstanbul’u temsil eden en görkemli simgelerden biridir.
Sembolleri, heykelleri ve yeraltı tünelleri ile Hıristiyanlık dünyasına ait birçok gizemi bünyesinde barındıran Ayasofya Müzesi’nde 2009 yılında yapılan restorasyon çalışmaları sırasında bir başka büyük sır daha ortaya çıkarılmıştır. Bu çalışmalar sırasında, 700 yaşında olduğu düşünülen, sıva ve metal maskelerle kaplanmış 6 kanatlı melek figürü ortaya çıkarılmıştır. Seraphim olarak adlandırılan bu melekler, Hıristiyan kaynaklarında cennetin ve Tanrı’nın tahtının koruyucusu olarak belirtilmişlerdir. Seraphimler, Tanrı’nın tahtına olan yakınlıkları ve aşkları nedeniyle yanan melekler olarak da adlandırılırlar. Bu meleklerin 6 kanadı bulunmaktadır. Tanrı’nın tahtının üzerinde iki kanatları yüzlerini ve ikisi ayaklarını kapatacak şekilde bekler. Kalan 2 kanat ise, uçmak içindir.
İncelemeler
Henüz inceleme yapılmadı.