Açıklama
Hititler… İnsanlık Tarihini Şekillendiren Uygarlık
Çoğunlukla Kafkasya’dan geldikleri tezi kabul gören Hititler, MÖ 1700 civarında İç Anadolu’daki Hatti beyliklerini ele geçirerek Hattuşaş merkezli bir devlet kurmuşlardır. Anadolu’da kurulan ilk devlet olarak kabul edilen Hititler, MÖ 13. yüzyıl ortalarında Levant ve Yukarı Mezopotamya’ya kadar genişleyerek bir süper güç hâlini almış ve dönemin en güçlü imparatorluklarından birine dönüşmüştür. Konuştukları dil olan Hitiçe’yi yazılı hale getirmek isteyen Hititler iki farklı yazı sistemi geliştirmişlerdir. Bunlardan birincisi, resmi yazışmalarda kullandıkları Asur çivi yazısı, ikincisi ise kralların hayatlarını yazdıkları ve dini konuları ele aldıkları Hitit hiyeroglifleridir. Ayrıca, tarihte ilk yazılı Anayasa ile gelişmiş Ceza Kanununa Hitit Dönemi kalıntılarında ulaşılmıştır. Hitilerin ilk dönemlerinde Hitit krallarının yetkileri, soylulardan meydana gelen Pankuş Meclisi tarafından sınırlandırılmıştır. Yani kral istediği her şey uygulama yetkisine sahip değildi. Bazı kararları Pankuş Meclisi ile birlkte almak zorundaydı. Hitit devleti, Doğu Akdeniz’de gücünü kanıtlamak isteyen Mısır ile bir sürtüşme içine girmiş ve bu sürtüşme, M.Ö. 1285 yılında Kuzey Suriye’deki Kadeş Kenti yakınlarında Hitit ordusuyla, Mısır ordusunun giriştikleri savaşla doruğa ulaşmıştır. Kesin galibin olmadığı bu savaşın sonucunda, M.Ö 1270 yılında tarihin ilk yazılı anlaşması kabul edilen Kadeş anlaşması imzalanmıştır. Bu parlak dönemden yüzyıl kadar sonra M.Ö. 1200’lerde Hitit İmparatorluğu, batıdan gelen Deniz Halklarının istilasıyla ve ülkede baş gösteren iç karışıklıklar sebebiyle yıkılmış ve başkent Hattuşa terk edilmiştir. M.Ö. 1100 –700 arasında Geç Hitit Krallıkları adı verilen küçük kent devletleri varlıklarını sürdürdüler. Ancak bu bölgede merkezi bir Geç Hitit Devleti kurulamamıştır.
Günümüzde Çorum ili sınırlarında bulunan Boğazköy’de keşfedilen Hitit güneş diski ve kursu, çivi yazısı tabletleri, aslan, sfenks ve anıtsal insan heykelleri, Hitit döneminin siyasi ve toplumsal yapısı ile dini ritüelleri hakkında önemli bilgiler vermektedir.
Tekli Geyik Heykeli: Neolitik yerleşim yeri olan Çatalhöyük ile tanınan geyik figürü, Hitit koruyucu tanrısının kutsal hayvanı olarak kullanılmıştır. Bu bakımdan, Hatti ve Hitit kültlerinin çoğunun Neolitik Çağ’a kadar uzandığı görülmektedir. Ayrıca, Dini ritüellerde kullanılan tekli geyik ve boğa heykelciklerinin, altlarında bulunan çıkıntılar sayesinde ölü gömme törenlerinde ölünün taşınmasına amacıyla kullanılan tahtadan sedyenin dört köşesine yerleştirildiği ileri sürülmüştür.
İncelemeler
Henüz inceleme yapılmadı.